Bondage, Türkçe’siyle bağlama. Fetişizmde çok geniş yer tutan bir olgudur. Genel olarak fetişizmi ayırırsak belki de en çok pay ayak fetişizmine düşer. Ancak bondage fetişizminin de tüm dünya üzerinde, hatta Türkiye’de bile çok geniş bir yaylımı vardır. Çünkü bazı ayak fetişistleri (benim gibi) aynı zamanda bağlamaya karşıda ilgi duyarlar.
Falaka severler kurbanlarının hareketsiz kalabilmesi için onu bağlamayı tercih ederler. Gıdıklamayı sevenler karşısındakini daha fazla aciz bırakmak için onu bağlar. Gördüğünüz gibi aslında birçok zevkin altında bondage yer alıyor.
Şimdi biraz daha olayın özüne girelim.
Bondage uygulaması için farklı ekipmanlar kullanılır. Genel olarak ipler, zincir, kelepçe en çok başvurulan aletlerdir. Gözlerin bağlanması için fular, kravat benzeri yapılar ve ağzın bağlanması için bir bez parçası veya daha gelişmiş olarak ballgag (top şeklinde, ağzın içine yerleştirilen) diye tabir edilen nesneler kullanılabilir.
Çok çeşitli bağlama teknikleri vardır. En çok bilinen ve uygulanan hogtie diye tabir edilen domuz bağıdır. Bu teknik kurbanı belki de en çok zor duruma sokan tekniktir. Genel olarak bahsedecek olursak; eller arkadan birleştirilerek bağlanır. Ayak bilekleri de birbirine bağlandıktan sonra, ayaklar geriye, ellere doğru çekilerek eller ile birleştirilir ve bu şekilde bağlanır. Bu domuz bağı tekniğinin en basit şeklidir.
Olayı biraz daha zor duruma sokmak istiyorsak her şey bizim hayal gücümüze bağlıdır. Mesela dirseklerini birbirine bağlarız. Böylece kurbanın kollarını kıpırdatamayacak hale getirmiş oluruz. Aynı şekilde bacakları da diz hizasından birbirine bağlarız. Daha sonra belinden geçireceğimiz bir ip yardımı ile ellerini beline sabitleriz. Ayaklarının fazla oynamasını istemiyor musunuz?
O halde ayak parmaklarını da ince bir ip yardımıyla birbirine bağlayın. Eğer kurbanınızın durumunu daha da güç hale sokmak istiyorsanız ayaklarını direk olarak ellerine bağlamayın. Saçlarını at kuyruğu şeklinde topladıktan sonra (kurbanın bayan olduğunu farz edelim) saçlarını ayaklarına bağlayın. Böylece kurbanın başı da rahatsız bir pozisyonda kalacaktır. Tabi ki sıra ağzına ve gözlerine geldi. Gözleri için normal bir bez parçası kullanabileceğiniz gibi piyasada uyuma bandı diye satılan göz bantlarından satın alabilirsiniz.
Kesinlikle daha estetik duracaktır. Ağzını bağlamak için sizlere önerim tabi ki ballgag ama yoksa ağzını tıkamak içinde bir bez parçası işinizi görür. Eserinizi tamamladıktan sonra karşısına geçip seyredin. Onun çaresiz bir şekilde kıpırdamasını izleyin. Bu pozisyonda bağladığınız bir kime kolay hareket edemez. Zaten kurtulmasını hiç beklemeyin. Tabi bu şekilde ters bir bağlama olayında biraz dikkatli olmak gerekir.
İşin sağlık kısmından bahsediyorum; dirseklerini bağlarken yapacağınız ters bir hareket partnerinizin omzunun çıkmasına neden olabilir. O yüzden daha zevkli dakikalar için daha dikkatli hareket etmek gerekiyor. Onu sıkıca bağladıktan sonra istediğinizi yapabilirsiniz. Onu gıdıklayabilirsiniz veya onu uyararak bu zor pozisyonda orgazma ulaşmasını sağlayabilirsiniz.
Dediğim gibi bondage konusunda sınır yoktur. Her şey sizin hayal gücünüze kalmış. Bir başka bondage pozisyonu suspension olarak adlandırılan kurbanın havada asılı kaldığı pozisyonlardır. Burada esas olan
bağlanacak kişinin ayaklarının yerden kesilmesidir. Kişi çeşitli şekillerde bağlandıktan sonra duvarda bulunan bir destek maddesine bağlanır ve havada asılı kalması sağlanır. Burada dikkatli olmamız gereken husus kurbanı bağlayacağımız desteğin yeterince sağlam olmasıdır.
Bondage modelleri ile yapılan röportajların birinde manken favori bondage pozisyonunun suspension olduğunu belirtti. Neden olarak da bu şekilde bağlandığında kendisini uçuyormuş gibi hissetmesini gösterdi. Elbette herkes bu zevki almaz. Ama çeşitlilik yaşanmalıdır.
Bir başka pozisyonda klasik yatağa bağlama pozisyonudur. Bu pozisyonda genel olarak eller iki yana açılmış, başın üzerinde yatak demirlerine bağlanmış durumdadır. Ayaklarda yine iki yana açılmış vaziyette bulunur. Burada da biraz farklılık isteniyorsa (yatağın büyük olması koşulu ile) eller ve ayaklar ipler aracılığı ile gerdirilerek kurbanın yatak içinde hareketi sınırlandırılır.
Belki de pozisyonlar içinde en zor olanlarından biriside balltie denilen kurbanın top şeklinde bağlandığı türdür. Bu bağlama türünde kurbanın elleri önden birleştirilip bağlanır. Daha sonra dizlerini toplayarak kendisine doğru çeker. Kurban bağlı elleri ile dizlerini kucaklar ve bu şekilde bağlanır. Ayakların bağlanmasından sonra ip kurbanın boynuna kadar uzatılır. Boynunu geriye çekmesi bu şekilde engellenmiş olur. Uzun süre bu pozisyonda kalınması bel ağrısına sebep olur.
Tabi ki birde falaka için kurbanın bağlanması gerekir. Yani en azından ayaklarının. Bence en uygunu ayakları ile birlikte ellerinin de bağlanmasıdır. Ayakları ayrı bir şekilde bağlayabileceğiniz gibi birleştirerek sıkıca da bağlayabilirsiniz. Bu durumda fazla hareketi önlemek için ayak parmaklarını da birbirine bağlamak en uygun olanıdır.
Bağlama olayında sadece pozisyonlar çeşitlilik göstermez. Aynı zamanda olayın geçtiği mekanın büyük önemi vardır. Ayrıca kurbanın üzerindeki kıyafet önem taşır. Kimileri partnerinin çıplak olmasını isterken kimileri ise kesinlikle giyinik olmasından yanadır.
Bazıları ise özel olarak üzerinde bazı mesleki üniformaları taşıyan kişileri bağlamaktan hoşlanır. (uniform bondage) Buna örnek olarak; hemşire üniforması giymiş biri, fitness kıyafetleri içinde olan biri, polis üniforması giymiş biri verilebilir.
Bondage aslında bizim hayatımızda da biz farkında olmadan yer edinebiliyor. Filmlerde bulunan bağlama sahneleri bir çok insanı etkiler. İçinde başından sonuna kadar bağlama sahnelerinin olduğu filmler vardır piyasada. Tamamen bağlama konulu kitaplar vardır piyasada.
Bir yazarın yazdığı kitap, bir senaristin yazdığı senaryo aslında kendi iç dünyasının bir parçasıdır. İçlerinde olan bondage konulu dürtüler onların biraz daha bu konulara eğiliyor olmalarına neden olabilir.
Olayın özünde de farklı duygular yatar. Bir insan neden partnerini bağlama gereği duyuyor? Kimisi karşısında sımsıkı bağlanmış ve çaresizlik içinde çırpınan kurbanı izlemek için. Kimisi ise sadece dominant karakterini sergilemek için partnerini bağlar. Kimisi işin estetik kısmı ile ilgilenir. Gerçektende özenle bağlanmış bir kurban kesinlikle çok estetik bir görünüme sahiptir. Bence bunu denemekten çekinmemelisiniz.
Birçok kişi aslında bağlama fetişizmini hayatında yaşar.
