SADO-MAZOŞİZM

Sado-mazoşizm'in içinde iki sözcük vardır: Sadizm ve Mazoşizm.
Sadizm: Başkalarına acı çektirme yoluyla cinsi doyum sağlama, sadistlik. Sadizmden hoşlanan kişi için "kontrol etme" ve "efendilik" gibi güç sahibi olma durumları cinsel doyum içerir.
Mazoşizm: Eziyet ve acı ile cinsel zevk alma eğilimi, özezerlik. Mazoşizmden zevk alan kişi için "cezalandırılma" ve "kölelik" fikri tahrik edicidir.
Dom (Dominant) ve Sub (Submissive), Master (ya da Mistress) ve Slave gibi ezen-ezilen ilişkisi içeren bu tür cinsellik çoğu zaman deri kıyafet, kırbaç ve mum gibi aksesuarlarla tam bir fanteziye dönüştürülür. Yurt dışında gaylerin ya da heteroseksüellerin SM kulüpleri vardır ve buralarda SM partileri düzenlenir.
Sado-mazoşizm, bir tür cinsel sapkınlığı (perversion) belirtmek için, sadizm ve mazoşizm sözcüklerinden hareketle Freud tarafından türetilmiştir. Fransız yazarı (Marki de) Sade'ın adından esinlenerek türetilen sadizm terimi, diğerine acı vermeye bağlı bir cinsel doyum tarzını ifade etmektedir.Avusturyalı yazar von Sacher-Masoch'un adından esinlenerek ortaya atılmış olan mazoşizm ise, acı çekmeye bağlı bir cinsel doyum tarzını ifade etmektedir. Her iki terim de 1886'da von Kraft-Ebing tarafından ortaya atılmıştır.Freud bu iki terimi birleştirmiş ve sado-mazoşizmi, pasif olarak yaşanan, maruz kalınan acı ile aktif olarak başkasına verilen acı arasında karşılıklılık ve simetriye dayalı bir cinsel yaşam tarzının önemli bir yanı olarak ele almıştır. Freud, sadizm ve mazoşizmin aynı kişide birlikte bulunduğuna ve genel olarak sadizmin mazoşizme öncel olduğuna işaret etmiştir.Bu tür cinsel ilişkide, genelde bir partner diğer partnere üstünlük sağlar. Bu üstünlüğü sağlarken kullanılan yötemlerden en sık rastlananları ise bağlamak, kırbaçlamak, tokat atmak, aşağılamak ve sözel işkencedir. Bu tarz ilişkiden hoşlanan insanların bu konuda yaratıcılıklarının pek sınırı olmadığı da sıkça dile getirilir.Her iki taraf da bu tarz ilişkiye istekli olduklarında gerçekten cinsel yönden duydukları heyecan tartışılmaz ve ciddi boyutta zarar görmeleri de olanak dışıdır. Ayrıca, belki de en önemli husus, her iki partnerin de sınırlarını ne kadar zorlayabileceklerini iyice bilmelidirler.